‘Ruhlarımıza kadar yapışan, bu hicaz makamındaki hayat
Madem ki seni
Dibine kadar yaşadık
Öyleyse,
Dibine kadar bat.”
Başlamalı yeniden hayata
Zamanı keşke uğrunda harcamadan
Uzatmadan
Kısa kısa
Öyle ki,
Bir kibritlik ömür biçmeli
Bir sonraki gözyaşlarına
Susmalı en erken saatinde
Düşerken yüreğe akşam
Demlenmeli uzun uzun
Tıka basa uyumalı acıya
Yeniden bir çığlıkla
Selam olsun sabaha
Anlatmak gerek içte kalan ne varsa
Hani uzun zamandır sustuğumuz, susturulduğumuz
Bir vurgu, bir virgül
Arada derin derin nefes
Alaturka makamında bir ses
Bir düşten uyanmadan
Bir gerçeğe koşmak
Yaşamak
Yitirmekten korkmadan
Bir an
Sadece bir an
Düşün
Sen ve ben
Düşün
Sadece ikimiz
Hayat bizi teğet geçmiş
Bir bardak rakıya düşmüş keyfimiz
Meyhanedeyiz
Sen uzatmışsın elini kadehe
Ben çoktan dikmişim kafaya
Ah, şimdi
Şu an da
Seninle
Bir ömür…
Şişede rakı olmak vardı ya!
Düşün
Sen ve ben
Düşün
Masada bir şişe rakı
Masada iki kişilik aşk
Sen içiyorsun
Dünya duruyor
Benim başım dönüyor
Birazdan gitmeyi ezberletiyoruz kendimize
Birazdan susmayı
Sen, yağmur diyorsun
Yağmur yağıyor dışarıda
Ben umursamıyorum
Islanmak, diyorum
İlle de ıslanmak dışarıda
Bir an
Sadece bir an
Kısadır işte o an
Hesap!
Hesap ödeniyor
Perde kapanıyor
Film bitiyor
Başka bir günde
Başka bir yerde
Yeniden
Belki
Kim bilir
Gitme vakti geldiyse
Gidilmelidir
-Hoşçakal!
-Hoşçakal!
Alaturka makamında bir ses
Uzaktan
Kendine iyi bak!