Zamanda Sensizlik

Sen gittin

Nisan tam dört kez gelip geçti

Şubat bir kaç kez üşütüp geçti

Hastalandım

Yataklara düştüm

Sonra eylül geldi

Sarardı yine dönüşünü bekleyen mavi

Yalan yok!

Bazen içimdeki seni

tek nefeste öldürmek geçti

Neyse ki Nisan çabuk geldi

Bir ara nefesim kesildi

Biraz dinlendim

Limonlu çay içtim

Kuşları seyrettim

Sonra…

Sonra yağmur yağdı işte!

Yağdı

Yağdı

Hiç durmadı

Alaturka Makamında Aşk

‘Ruhlarımıza kadar yapışan, bu hicaz makamındaki hayat
Madem ki seni
Dibine kadar yaşadık
Öyleyse,
Dibine kadar bat.”

Başlamalı yeniden hayata
Zamanı keşke uğrunda harcamadan
Uzatmadan
Kısa kısa
Öyle ki,
Bir kibritlik ömür biçmeli
Bir sonraki gözyaşlarına

Susmalı en erken saatinde
Düşerken yüreğe akşam
Demlenmeli uzun uzun
Tıka basa uyumalı acıya

Yeniden bir çığlıkla
Selam olsun sabaha

Anlatmak gerek içte kalan ne varsa
Hani uzun zamandır sustuğumuz, susturulduğumuz
Bir vurgu, bir virgül
Arada derin derin nefes
Alaturka makamında bir ses

Bir düşten uyanmadan
Bir gerçeğe koşmak
Yaşamak
Yitirmekten korkmadan
Bir an
Sadece bir an

Düşün
Sen ve ben
Düşün
Sadece ikimiz

Hayat bizi teğet geçmiş
Bir bardak rakıya düşmüş keyfimiz

Meyhanedeyiz

Sen uzatmışsın elini kadehe
Ben çoktan dikmişim kafaya
Ah, şimdi
Şu an da
Seninle
Bir ömür…

Şişede rakı olmak vardı ya!

Düşün
Sen ve ben
Düşün
Masada bir şişe rakı
Masada iki kişilik aşk
Sen içiyorsun
Dünya duruyor
Benim başım dönüyor

Birazdan gitmeyi ezberletiyoruz kendimize
Birazdan susmayı

Sen, yağmur diyorsun
Yağmur yağıyor dışarıda
Ben umursamıyorum
Islanmak, diyorum
İlle de ıslanmak dışarıda

Bir an
Sadece bir an
Kısadır işte o an

Hesap!

Hesap ödeniyor
Perde kapanıyor
Film bitiyor
Başka bir günde
Başka bir yerde
Yeniden
Belki
Kim bilir

Gitme vakti geldiyse
Gidilmelidir

-Hoşçakal!
-Hoşçakal!

Alaturka makamında bir ses
Uzaktan

Kendine iyi bak!

 

 

Kelebeklerde Terk Etti Beni Kuşlardan Sonra

Çok  önceydi
Önceden biraz sonra
Dışarıda kar yağıyord
Soğuktu hava
İçeride gülüşün vardı
Yeni demlenmiş çay
Taze simit

Gülüşürdük herkesten uzak / öpüşürdük sıcacık

Akşam üstleri
Levrek
Rakı
Roka

GÜZELDİK

Çok sonraydı
Sonradan biraz önce
Dışarıda kar yağıyordu
Soğuktu hava
İçeride titrek bir sessizik
Ellerimi tutuyordun
Ellerimi ilk kez bu kadar korkuk tutuyordun
Dudakların üşüyordu

Dilinde iki kaçak kelime / İki bıçak
Bilelenmiş

Sus!
Dedim ya sana…

Biliyor musun
Kelebekler de terk etti beni / Kuşlardan sonra
Saksıdaki begonya da öldü
Bütün gün böceklerle konuştum
Sonra…
Sonra onlar da gittiler
Sen de gelmedin o gece
O gece hiç sabah olmadı

Dışarıda kar yağıyordu
Soğuktu hava